Epilepsi Nedir?
İnsan beyni, teknoloji ve bilim her ne kadar gelişirse
gelişsin içerisinde hala pek çok sırrı barındıran bir organdır. 100 milyar
hücreden oluşan beynin sistemi, günümüzün en yüksek teknolojili bilgisayarından
çok daha karmaşık bir sistemi içerisinde barındırır. Beyin hücrelerinde geçici
anormal elektrik yayılması sonrasında ise epilepsi ortaya çıkar. Yapılan
araştırmalar sonrasında dünya nüfusunun %1’ini etkileyen bir hastalık olan
epilepsi, kadın erkek ayrımı yapılmadan herkeste
görülebilmektedir. Ancak en çok, çok genç ve çok yaşlı kişilerde görülme oranı
diğerlerine göre daha yüksektir.
Kimi kişiler epilepsinin genlerden ötürü kişilere geçtiğini
söylese de yapılan araştırmalar sonrasında bazı kişilerin sonradan bu hastalığa
yakalandığını ortaya koymuştur. Epilepsi, farklı şekillerde
sınıflandırıldığından kendinde bazı belirtileri gören kişilerin mutlaka doktor
kontrolünde bu hastalık hakkında çok daha fazla bilgi sahibi olması
gerekmektedir.
Epilepsi Tanısı Nasıl
Konur?
Belirtilerin ortaya çıkmasının ardından kesin tanı için
öncelikli olarak rutin incelemeler yapılır. Bu inceleme içerisinde
renal-hepatik fonksiyon testleri, BOS incelemesi, elektrolitler ve glisemi yer
almaktadır. Bunun yanı sıra epilepsiden şüphelenilen hasta ayrıntılı bir fizik
ve nörolojik muayeneye tabi tutulur. Anamnez, BBT, MRI, EEG, SPECT, PET ve
serebral anjiografi de tanı koyulması adına yapılan işlemlerdir. Tanının
belirlenmesi sonrasında ise ayırıcı tanıya gelir. Psikojenik ataklar, geçici
iskemik ataklar, migren, narkolepsi, katapleksi ve senkop da tanı esnasında
yardımcı olan işlemler arasında yer alır. Hangi yöntemin uygun olduğuna doktor karar verir.
Epilepsi Risk
Faktörleri
Erken çocukluk dönemi ve 60 yaş sonrasında kişiler, epilepsi
risk faktörleri arasında yer almaktadır. Kimi epilepsi durumlarında kafa
yaralanmaları büyük bir önem taşır. Bununla birlikte omurilik ya da beyinde
iltihaba sebep olan menenjit tarzı hastalıklar da riski arttırabilmektedir.
Bunaklık, özellikle de ileri yaşlarda epilepsi riskini arttırmaktadır. Kan
damarı hastalıkları ve inmeler, epilepsinin tetiklenmesine nende olan beyin
hasarına neden olabilmektedir. Çocukluk döneminde yaşanacak yüksek ateşli
nöbetler, özellikle de uzun süreli bir şekilde gerçekleşiyorsa beraberinde
başka sinir sistemi hastalıkları da bulunuyorsa epilepsinin ortaya çıkmasına
neden olabilmektedir.
Epilepsi Belirtileri
Yapılan araştırmaların neticesinde günümüzde 100’den fazla
epilepsi türü ve 30’dan fazla da epilepsi nöbeti olduğu belirlenmiştir. Ancak
genele yayılan epilepsi nöbetleri beynin bütün bölümlerini etkileyecektir.
Nöbet esnasında hasta çığlık atabileceği gibi farklı şekillerde ses
çıkartabilecektir. 1 dakikaya kadar değişen süre içerisinde kişi kaskatı
kesilir ve sonrasında da kollarında ve bacaklarında hareketlenmeler oluşur.
Genel nöbetlerde gözler genellikle açık kalır. Nefes kısa süreliğine durur ve
rengi nefessizlikten ötürü mor ya da mavi olabilir. Ardından derin ve sesli bir
şekilde nefes alır. Hastanın bilinci nöbet sonrasında aşamalı bir şekilde
yerine gelecektir. Kimi zaman hasta kısa süre içerisinde bilincini geri
kazanırken kimi zaman saatleri bulabilmektedir. Nöbetler esnasında en sık
görülen şey ise idrar kaçırmadır.
Leave a Comment