Behçet Hastalığı Hakkında Genel Bilgiler
Behçet Hastalığı
Nedir?
Behçet Hastalığı
Belirtileri
Hastalığın ilk belirtileri ağız içerisinde yaralardır. Tekrarlayan
ağız aftları çok sayıdadırlar ve oldukça küçüktür. Büyük yaralar çok ender
görülür ve tedavisi daha zordur. Genital yaralar kız çocuklarda ve
yetişkinlerde dış genital organlarda, erkek çocuk ve yetişkinlerde skrotumda
görülebilmektedir. Deri tutulumu ergenlik öncesinde daha çok bacakların alt
kısımlarda ortaya çıkar, yetişkinlerde kollara yayılabilir. Göz tutulumu ise Behçet
hastalığının en ciddi belirtilerinden bir tanesidir. Genel olarak hastaların
yarısında bu belirti çıkarken daha çok erkeklerde görülür. Her alevlenme
sonrasında tutulum giderek gözde görme kaybına neden olabilecekler hasarlar
oluşturmaya başlar. Eklem tutulumunda genel olarak diz, el bileği, dirsek
eklemleri ve ayak bileğinde görülür. Behçet hastalığına yakalanan kişilerde
nadiren de olsa nörolojik tutulum ortaya çıkabilmektedir.
Behçet Hastalığı
Kimlerde Görülür?
Behçet hastalığı genel olarak 20 ila 40 yaş arasından
kişilerde ortaya çıkmaktadır. Bununla birlikte Ortadoğu, Uzakdoğu ve Akdeniz
ülkelerinde çok daha fazla kişide görülmektedir. Ülkemizde her 300 kişiden
birinde de bu hastalık görülür. Yapılan araştırmalar sonrasında bu hastalık
erkeklerde kadınlara oranla çok daha fazla görülür. Behçet hastalığı İpek Yolu
üzerinde bulunan ülkelerde çok daha fazla görüldüğü için İpek Yolu hastalığı
olarak da görülmektedir.
Behçet Hastalığı Risk
Faktörleri
Hastalığın ortaya çıkışını hızlandıran risk faktörleri
arasında ilk sırayı bulunulan coğrafya alıyor. Türkiye, Ortadoğu, Japonya, Çin
ve İran gibi ülkelerde bu hastalık çok daha sık bir şekilde görülmektedir.
Ayrıca Behçet hastalığı daha çok erkeklerde görülür. Ancak iki cinsiyette de
20’li yaşlardan 40’lı yaşlar arasında görülmektedir.
Behçet Hastalığı
Tanısı
Behçet hastalığı için tanı koyulacağı zaman öncelikli olarak
paterji testi yapılmaktadır. Bu test için derinin altına bir madde enjekte
edilmektedir. Daha sonrasında 2 gün içerisinde iltihaplanma olup olmadığına
bakılacaktır. Eğer ki test pozitif çıkarsa, bu sonuç tanı koymaya yardımcı
olacaktır. Ancak testin pozitif çıkması demek, kesin tanının koyulduğu anlamına
gelmez. Bunun haricinde tanı için kesin bir yöntem bulunmamaktadır. Hastada
bulunan şikayetler ve vücudunda görülen belirtiler sonrasında tanı
koyulmaktadır. Ancak diğer hastalıkların elenmesi adına bazı kan testleri
yapılabilir. Kimi durumlarda testlerden çıkan sonuçlar normal görülse de
bulgular çok şiddetlidir ve böylece hastalık ile alakalı gerekli tanı ortaya
konulabilir.
Leave a Comment